Organ bağışı, her yıl binlerce hastanın hayata tutunmasını sağlarken, uygun organ bulunamaması ile birçok insan hayatını kaybediyor. Toplumda yaygın olarak inanılan bazı hurafeler organ bağışına karşı önyargılar oluşturuyor.
Organ naklinin yaygınlaştırılması ve organ bağışı konusunda toplumun bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ancak bu konuda, yanlış bilgilendirmeler ve hurafeler toplumda ciddi engeller oluşturabiliyor. Amasya İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç ‘Türkiye’de organ bağışının düşük olmasının temel sebeplerinden birinin de, toplumda yaygın olarak dolaşan yanlış inanışlar olduğunu söyledi.
Dr. Koç’un aktardığı 5 hurafe şunlar
Yanlış : Beyin ölümü gerçekleşmeden organları alabilirler. Doğrusu: Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin organları nakil bekleyen hastalara nakledilebilir. Bu süreç Sağlık Bakanlığı denetiminde gerçekleşir.
Yanlış: Organ bağışı günah. Doğrusu: Organ bağışı, pek çok dini otorite tarafından desteklenmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, organ bağışının caiz olduğunu belirtmiştir.
Yanlış Organ bağışını aileme söylemeye gerek yok. Doğrusu: Organ bağışıyla ilgili kararlar hayattayken aileyle paylaşılmalıdır, çünkü aile onayı olmadan organ bağışı gerçekleşmeyebilir.
Yanlış: Organ bağışı sağlığı olumsuz etkiler. Doğrusu: Karaciğer ve böbrek gibi organlar canlı vericiden de alınabilir. Bu süreçte titizlikle incelenerek herhangi bir risk tespit edilmezse, bağışlamanın sağlık üzerinde olumsuz etkisi olmaz.
Yanlış: Vücut bütünlüğü bozulur. Doğrusu: Kadavradan alınan organlarla yapılan nakil operasyonları, dikkatli bir şekilde gerçekleştirilir ve dışarıdan bakıldığında vücut bütünlüğü bozulmaz.
Toplumu bilinçlendirmek ve yanlış bilgilendirmeleri ortadan kaldırmak için her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında Organ Bağışı Haftası etkinlikleri düzenleniyor. Organ bağışıyla birlikte, bekleyen hastalara umut olmak ve hayat vermek mümkün. Dr. Koç’un vurguladığı gibi, organ bağışıyla ilgili endişelere gerek olmadığını bilmek önemlidir.
