Amasya İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü’nde çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Serebral palsinin ömür boyu sürdüğünü ancak doğru adımlarla rahatsızlığın etkilerinin azaltılabildiğini söyledi. Serebral palsinin önlenmesinin imkansız olduğunu söyleyen Dr. Koç, rahatsızlığın etkilerini azaltmak için 3 önemli noktaya ışık tuttu.
Serebral palsinin, fetal dönem veya erken bebeklik döneminde başlıca kas hareketini kontrol eden beyin bölgelerinde hasar olduğunda veya bu bölgeler olması gerektiği gibi gelişmediğinde ortaya çıkan bir bozukluk olduğunu belirten Dr. Dursun Koç 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü nedeniyle bilgilendirmede bulundu.
Türkiye’de 3-18 Yaş Grubunda 108 Bin Serebral Palsili VarDünyada görülme oranı bin doğumda 1-2 olan Serebral palsi (SP) yaygınlığının Türkiye’de yapılan çalışmalarda ise 1000’de 1.1-4.4 olarak saptandığını dile getiren Dr. Koç, Türkiye’de yapılan çalışmalara dayanarak yaklaşık 300 bin SP’li bireyin bulunduğu, 3-18 yaş grubunda ise 108 bin SP’li olduğunun tahmin edildiğini ifade etti.
Teknoloji Daha Konforlu Bir Yaşam Olanağı SağladıToplum arasında beyin felci olarak da bilinen Serebral palsinin çocukluk çağı engelli olma durumunun en sık nedenlerinden biri olduğunun altını çizen Dr. Koç , “Serebral palside (SP) klinik belirtiler ve etkiler değişkenlik gösterebilir, dolayısıyla tedaviler ve yaklaşımlar da farklılık gösterir. Ancak günümüzde tıbbi ve teknolojik ilerlemeler; SP hastalarının daha uzun, kaliteli ve konforlu bir yaşam sürmesi için birçok olanak sağlamaktadır. Bu alanda ilerlemeler hızla devam etmektedir” diye konuştu.
Beynin Hasar Alması Sonucu OluşuyorSerebral palsinin fetal dönemde veya erken bebeklik döneminde gelişmekte olan beynin herhangi bir nedenden ötürü hasar alması sonucu kas tonusunu, duruşunu ve hareketini etkileyen bir grup bozukluk olduğunu vurgulayan Dr.Koç, “SP’nin ana etkisi, kas hareket kontrolünün bozulmasıdır. Hasar ilerlemese de belirtiler büyüme ve gelişmeyle birlikte zaman içinde değişebilir ve gelişebilir. SP’nin belirti ve semptomları bebekliğin erken dönemlerinde ortaya çıkar ve kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Dolayısıyla, riskli bebeklerin düzenli takip altında olması oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.
Zihinsel Gerilik, İşitme Ve Görme Sorunları OlabilirDr.Koç, SP’li hastalarda beynin etkilenme yeri ve şiddeti de belirleyici olmakla birlikte, klinik tabloda çoğu zaman öğrenme güçlükleri, zihinsel gerilik, nöbet gibi nörolojik problemlerin yanında işitme ve görme sorunları veya omurga eğriliği -skolyoz-, eklem sorunları -kontraktür- gibi durumların da görülebileceğini belirtti.
Bebeklikte Görülen Belirtilere DikkatSerebral palsi belirtilerinin çocuktan çocuğa değişebileceğini belirten Dr. Koç, bu belirtilerin kas güçsüzlüğü ve zayıf motor kontrolünden kas gerginliğine -spastisite- ve hareket bozukluklarına -diskineziler- kadar uzanacağını söyledi.
Dr. Koç, SP’li çocuklarda aşağıdakiler de dâhil olmak üzere başka semptomların da olabileceğini söyledi:”Nöbetler, görme kaybı veya görme güçlüğü, işitme kaybı veya işitme sorunu, konuşma problemleri, öğrenme güçlüğü, davranışsal sorunlar, gelişimsel gecikmeler, yutma güçlüğü -disfaji-, beslenme ile ilgili zorluklar, solunum problemleri, gastroözofageal reflü (GÖRH), kabızlık.”
Gelişimsel Açıdan Yavaş KalırlarSerebral palsili bebeklerin genellikle yuvarlanmayı, oturmayı, emeklemeyi veya yürümeyi öğrenmek gibi gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmakta yavaş kaldığını işaret eden Dr. Koç, “Ayrıca bu reflekslerin normalde kaybolduğu zamandan sonra belirli reflekslere sahip olabilirler -ilkel refleksler-. SP zaman içinde ilerlemez veya kötüleşmezken, çocuğunuzun semptomları yaşla birlikte değişebilir” dedi.
Birçok Vakada Neden BilinmiyorSerebral palsinin genellikle gebelik sırasında veya doğum sırası ya da doğumdan kısa bir süre sonra ortaya çıktığına dikkat çeken Dr. Koç, nedenlerini ise şöyle açıkladı:
“SP’nin yaygın nedenleri arasında beyin malformasyonları, enfeksiyon veya inme yer alır. Az sayıda vakada oksijen yoksunluğu neden olmaktadır. Birçok vakada ise neden bilinmemektedir. Bazen SP, erken doğum, düşük doğum ağırlığı veya nörolojik travma gibi başka bir durumun komplikasyonu olarak ortaya çıkar.”
Tedavi Yaş ve Genel Sağlık Durumuna Göre BelirlenirSerebral palsinin yaşam boyu süren bir durum olduğunu işaret eden Dr. Koç, “Bu nedenle tedaviler fiziksel deformiteleri önlemek veya en aza indirmek, hareketliliğin ve hareketin mümkün olan en geniş ölçüde iyileştirilmesi, sağlığın optimize edilmesi̇, çocuğun evde, okulda ve toplumda başarılı olma becerisini en üst düzeye çıkarmak gibi faktörlere odaklanır” dedi.
Tatmin Edici Bir Yaşam MümkünSerebral palsi ömür boyu süren ve geri döndürülemeyen bir durum olsa da uygun tıbbi ve cerrahi tedavi ile çocuk nöroloji, çocuk psikiyatri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ortopedi gibi bölümlerin multdisipliner yaklaşımı ile serebral palsili çocukların zengin ve tatmin edici bir yaşam sürebileceklerine dikkat çeken Dr. Koç, “Serebral palsi, öngörülemeyen ve genellikle önlenemeyen nedenlerle ortaya çıkar. Bu nedenle, bunu önlemek imkânsızdır” diye konuştu.
Riski Azaltmanın 3 YoluHer ne kadar önlenebilir olmasa da bebekte Serebral palsi gelişme riskini azaltmanın yolları olduğunu sözlerine ekleyen Dr. Koç, bunları şu şekilde açıkladı:
“Prematüre doğan bebekler için magnezyum sülfat: Magnezyum sülfat, 32 haftadan önce doğan bebeklerde SP riskini azaltabilir. Yenidoğanlarda beyin dolaşımını desteklemeye yardımcı olarak kan akışı ve oksijen eksikliğinden kaynaklanan hasar riskini azaltır.
Asfiksi yaşayan bebekler için soğutma terapisi: Prematüre doğmayan bebekler asfiksi yaşarlarsa SP riski altında olabilirler. Bebeğinizin vücudunu veya başını en az 2 derece soğutmak, bebeğinizin beyninin oksijen eksikliğinden zarar görmesini önleyebilir.
Prematüre doğum sırasında kortikosteroidler: Prematüre bebeklerde akciğer gelişimi genellikle tamamlanmamıştır. Doğum sırasında kortikosteroid verilmesi, akciğer gelişimini hızlandırabilir. Bu da SP gelişme riskini azaltabilir, ancak bunu doğrulamak için daha fazla araştırma gereklidir.”
